Mayıs ayı ihracat rakamları açıklandı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, mayıs ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65,5 artışla 16,5 milyar dolara yükseldiğini belirterek, “Bu değerle tüm yılların en yüksek ikinci mayıs ayı ihracat değerine ulaşmış bulunuyoruz.” dedi.

Bakan Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Bakanlık Konferans Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında mayıs ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

Bu yılın ilk 4 ayında ihracatta görülen güçlü performansın mayıs ayında da devam ettiğini belirten Muş, “GTS verilerine göre mayıs ayı ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 65,5 artışla 16,5 milyar dolara yükselmiştir. Bu değerle tüm yılların en yüksek ikinci mayıs ayı ihracat değerine ulaşmış bulunuyoruz.” diye konuştu.

Muş, böylece ilk 5 ayda ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3’lük artışla 85,2 milyar dolar seviyesine taşındığına işaret ederek, “Yıllıklandırılmış ihracat değerimiz ise 193,3 milyar dolar ile bugüne kadar gerçekleşen en yüksek 12 aylık ihracattır.” ifadesini kullandı.

Bu yıl, normalleşme adımlarıyla, Orta Vadeli Program’da yer alan 2022 hedefi olan 198 milyar doları da aşarak ihracatı 200 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Muş, şöyle devam etti:

“İthalatımız ise mayıs ayında, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 54 artarak 20,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bir diğer önemli gösterge olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2021 Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 7,8 puan artışla yüzde 82,3’e yükselmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mayıs’ında geçen yılın aynı ayına göre 5,6 puan artışla yüzde 80’e yükseldi. İhracat tutarımız kadar, ihracata yönelen firma sayımızdaki artış da ihracatın tabana yayılması açısından bizleri sevindirmektedir. Beş aylık dönemde ihracat yapan firma sayısı yüzde 12,2 artışla 71 bin 618 olmuştur.”

Muş, geçen yılın aynı ayına göre mayıs ayında görülen İtalya’ya yüzde 110’luk, İspanya’ya yüzde 170’lik ve Polonya’ya yüzde 90’lık ihracat artışlarının dikkat çekici olduğunu belirterek, “Mayıs ayında Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğumuz ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,1 artışla 6,8 milyar dolara ulaşırken, söz konusu ülkelere yapmış olduğumuz ihracat toplam ihracatımızın yüzde 41,3’ünü oluşturmuştur.” diye konuştu.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla, ikili ticarette Türk lirasının payını artırmaya devam ettiklerini dile getiren Muş, “Mayıs ayında Türk lirasıyla ihracat işlemlerimizi gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 179 olurken, Türk lirası ile yapmış olduğumuz dış ticaretin toplamı 13,5 milyar lira düzeyini aşmıştır.” dedi.

“BU BÜYÜME GERÇEK OLAMAZ DİYE HEZEYANLARDA BULUNANLAR VAR”

Bakan Muş, aşılama sürecine bağlı olarak 2021 yılının, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinin azalıp ekonomilerin tekrar rayına oturacağı bir yıl olmasının beklendiğini ifade ederek, bu yılın özellikle dış ticarete ilişkin öncü göstergeler bakımından küresel ekonomide bir toparlanmaya işaret ettiğini söyledi.

Göstergelerdeki olumlu gidişata rağmen özellikle belirli sektör ve bölgeler bakımından salgının küresel ekonomideki etkisinin bir süre daha devam edeceğini öngördüklerini anlatan Muş, dış ticaret stratejisini belirlerken küresel riskleri çok yakından takip ettiklerini vurguladı.

Türkiye’nin, salgının getirdiği tüm olumsuzluklara rağmen 2020 yılını büyüme ile kapatabilen ender ülkelerden olduğunu kaydeden Muş, şu değerlendirmede bulundu:

“Pazartesi günü açıklanan yüzde 7’lik ilk çeyrek büyüme verileri de ekonomimizin kazandığı ivmeyi açıkça göstermektedir. Net mal ve hizmet ihracatımız, bu büyümeye 1,1 puan katkı vermiştir. Bir diğer ifadeyle, büyümenin yüzde 15,7’sinin net ihracat kaynaklı olduğunu görmekteyiz. Bu durum, ülke ekonomimiz adına sevindirici bir gelişmedir. İhracatımız, büyümemizin önemli bir itici gücü olmuştur. Bu minvalde ekonomimizin gösterdiği güçlü performans memnuniyet vericidir. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki bu büyüme oranından memnuniyet duymak yerine rahatsızlık duyanlar var. ”

Muş, Türkiye’nin salgın koşullarında yüzde 7’lik büyümesini küçümseyenler, bu başarıyı değersiz göstermeye çalışanlar olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Hatta ‘Bu büyüme gerçek olamaz’ diye hezeyanlarda bulunanlar var. Türkiye’nin elde ettiği her başarıda üzülenlerin, birtakım siyasi saiklerle, akıl ve izan dışı değerlendirmelerini ibretle izliyoruz. Sanki dünyada ölümcül Kovid-19 virüsü yokmuş, sanki Türkiye bu pandemiyle mücadele etmiyormuş gibi değerlendirmeler yaparak Türkiye ekonomisine yönelik haksız birtakım ithamlarda bulunulmaktadır. Ülkede kaos çıksın diye kriz tellallığı yapanların, ülkeye yabancı yatırımcı gelmemesi için uluslararası basına çarşaf çarşaf beyanat verenlerin elbette niyetlerinin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onların ‘bu ülke’ diye bir derdi yok. Onların, iş, aş, ticaret, ihracat, yatırım, istihdam diye bir derdi yok. Biz girişimcimizi ve ihracatçımızı destekleyerek ülkemize yatırımcı çekmenin, Türkiye’yi büyütmenin mücadelesini verirken, birileri de ‘Battık, bittik, iflas ettik’ söylemleriyle Türkiye’yi kötülemekte ve bu mücadeleyi baltalamaktadır. Elbette bu ülkeye bir çivi bile çakmayanların, bu ülke için sorumluluk üstlenmeyenlerin bu tip sorumsuz tavırları hiçbir zaman karşılık bulmayacaktır. Milletimiz bu söylemlere itibar etmeyecektir. Ortada büyüme ile ilgili bir başarı varsa, bu Türkiye’nin topyekun başarısıdır. Bunu herkes içine sindirmelidir.”

Büyümenin kaynaklarına bakıldığında gerek tüketim gerek yatırım gerekse net ihracatın katkısının pozitif olduğuna dikkati çeken Muş, “Diğer taraftan, ilk çeyrekte yatırımlardaki yüzde 11,4’lük artışı çok önemsiyoruz. Bilhassa, makine ve teçhizat yatırımlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30,5 oranında artışı memnuniyet vericidir. Ekonomimizdeki yüzde 7’lik büyümenin 2,9 puanı yani büyümenin yüzde 41’i yatırım kaynaklıdır. Yatırımlardaki artış, ekonomimizin istihdam yaratma kapasitesi ve üretimin önümüzdeki dönemde artacağına dair çok önemli bir işarettir.” şeklinde konuştu.

Bakan Muş, ihracattaki ivmenin, gerek cari açığın kapanarak ekonominin temellerinin sağlamlaşması gerekse daha fazla üretim ve istihdama dönüşmesi açısından büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, “Bizler, ihracat odaklı ekonomik büyüme modelimizin daha da sağlamlaşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Hükümetimizin kararlı politikaları ve iş dünyamızın başarılı yatırımlarıyla 2021’de ekonomimizdeki yükselişe birlikte şahit olacağımıza inancımız tamdır.” dedi.

İSO 500’den 14 yılın rekoru

İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı ‘‘nin  2018 Araştırması’nda Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ) ilk sırada yer alırken; Ford ikinci, Toyota üçüncü oldu. Listede ilk 3 sıra değişmezken, geçen yıl beşinci basamakta yer alan Oyak-Renault, 2018’de dördüncülüğe yükseldi. Tofaş ise dördüncü sıradan beşinciliğe geriledi. ‘ün üretimden satışları son 14 yılın en yüksek büyümesi oldu ve yüzde 34.5 artışla 878 milyar liraya çıktı. Araştırmaya göre İSO 500’ün ı 2018’de yüzde 11.3 artışla 71.8 milyar dolar oldu. Böylece İSO 500’ün ihracat artış oranı, yüzde 7 olan Türkiye ve sanayi ihracatı artış oranının üzerinde arttı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2017’de 652.7 milyar lira olan üretimden net satışlarını, 2018’de yüzde 34.5 gibi bir büyüme ile 878 milyar liraya çıkarmıştır” dedi..

(alıntıdır.)

Havacılıkta Tedarik Zinciri Geliştirme ve İhracat Konferansı

Ticaret Bakanlığı ve Boeing’in düzenlediği Havacılıkta Tedarik Zinciri Geliştirme ve İhracat Konferansı Mövenpick Hotel Ankara’da gerçekleştirildi.

Bakan Pekcan, konferansa katılan Türk firmalarının yetkililerine hitaben yaptığı konuşmada, yüksek teknolojili ürün ihracatında firmaların küresel tedarik zincirlerine daha fazla katılım göstererek Türkiye’nin ihracatına daha fazla katkı sunabileceklerine inandıklarını söyledi. Pekcan, Bakanlık olarak firmalara nasıl destek olabileceklerini incelediklerini ve bu doğrultuda destekler vermeye devam ettiklerini dile getirdi.

Konferansın gelecek dönemde küresel tedarik zincirlerine katılımda firmaların önünü açacak etkinliklerin ilki olduğunu belirten Pekcan, bundan sonra söz konusu etkinliklere farklı sektörlerle devam edeceklerini bildirdi.

“Artık zemin tamam, biz hazırız, Bakanlık arkanızda şimdi havacılık sektörü ile beraber uçma zamanı.” diyen Pekcan, dünyadaki teknolojik dönüşüm ve gelişimi yakinen takip ettiklerini ve sağlıklı politikalar geliştirdiklerini kaydetti.

İhracatçıları geleceğe hazırlamak Türkiye’nin mal ihracatındaki konumunu yükseltmek amacıyla proje bazlı destek mekanizması olan Küresel Ticaret Zinciri desteğini (KTZ) oluşturduklarını hatırlatan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, havacılık sektöründe azımsanmayacak bir yol katetmiş durumdadır. Bunu daha da geliştirmemiz lazım. Şu anda artık emekleme sürecini geçtik, koşuyoruz. Şimdi havacılıkta küresel oyuncuların ve Bakanlığın destekleriyle artık uçuşa geçmemiz lazım. Yüksek teknolojili ürün ihracatımızı havacılık sektörü başta olmak üzere artırmamız lazım.”

Havacılık sektöründe şu anda sadece 3 firmanın KTZ desteğinden faydalandığını dile getiren Pekcan, daha fazla firmayı desteklerden yararlandırmak istediklerini belirtti.

Firmaların, başta AS 9100 olmak üzere, havacılık alanında ihracatçı olmalarını sağlayacak her türlü sertifikanın teminindeki danışmanlık hizmetlerinin yüzde 75’ine sponsor olduklarını ifade eden Pekcan, şunları kaydetti:

“Sertifikanızı almanız halinde katlandığınız maliyetin de yüzde 50’sini pazara giriş belgelerine yönelik desteğimiz kapsamında hibe ediyoruz. Amacımız sadece sizleri küresel tedarik zincirlerinde yüksek teknolojili ürün ihracatınızı artırabilmek. Küresel tedarik zincirlerine kabul edildiğinizde üretim ve tedarik sürecindeki ihtiyaçlarınıza göre desteklerimizi yapılandırabiliriz.”

(alıntıdır.)

Türkiye-Avrupa Birliği Ticaret Hacmi

Türkiye 2018’de AB’ye 76 milyar 141 milyon € ihracat yaparken, AB’den 77 milyar 223 milyon €luk ithalat gerçekleştirdi. Türkiye’nin AB’ye tarım ve gıda ürünleri ihracatı ise sadece 4 milyar 332 milyon € oldu. AB,2018’de toplam 138 milyar € tarımsal ürün ithal etti (pay %3.1).

(alıntıdır.)